16 Şubat 2011 Çarşamba

Kadın

Kadın güzeldir. Kadın latiftir. Kadın eğlencelidir. Peki her dişi kadın mıdır? Değildir. Nasıl anlarız kadın olup olmadığını? Bununla ilgili pek çok bilgi var aslında. Biraz araştırma yapılırsa bunlar hep bulunabilir. Ben çok belirgin olanları şöyle bir toparlayayım istedim.


Öncelikle pembe kimliği sonradan edinmişse, kromozomlarında "XX" dışında varyasyonlar varsa, ikinci bir cinsel organı olup da bu penis ise hiç şüpheye yer yok ki o kişi kadın değildir.


Ne yazık ki doğrudan ruha bakmak mümkün değil. Bu yüzden de bedendeki belirtilere bakmak gerekir.


Kadim uygarlıklar ve öğretilerde kadın genelde yumuşak figürler ile sembolize edilmiştir. Bu tesadüf değildir. Kadın bedeninde hep yumuşak ve yuvarlak çizgiler hakimdir. Sert çizgiler kadın bedenine uğramaz. Yay şeklinde kaşları olur kadının, köşeli kaşları olmaz. Yüzü daha yuvarlakça olur. Yuvarlak omuz başları, yuvarlak memeleri, yuvarlak kalçaları olur. Kalçadaki kavis kesintisiz devam eder, erkek kalçası gibi girintili çıkıntılı olmaz. Bel çizgisi yumuşak bir çizgi halindedir. Cetvelle çizilmiş gibi incelip kalınlaşmaz. Safinaz gibi ince bir kadına Türkiye'de rastlamak imkansız gibidir. Bizim ülkemizin kadınları hafif balık eti olur. Bir haltercinin kolları gibi kasları asla olmaz. Yumuşaktır kasları. 1,60 ila 1,74 arası boyu olur genelde. Başka ırklarda (ülkelerde) bu boy değişebilir, ancak bizim ülkemizde bu sınırlar içinde kalır çoğunluğu.


Yürürken kalçalarını mutlaka oynatır, engel olamaz buna. "Oynak ağır kalçalarıyla kadınlar" diyerek Nazım Hikmet de bunu dile getirir. 


Teni ince ve ipeksidir. Güneşten ve tozdan mutlaka korunmalıdır. Dokunmayı, sevişmeyi bilmeyen bir erkekle çabucak solar, kurur. Hatta latifliği yok olur. Vajinal sıvılarının ne kokusu ne de tadı kötü olmaz, aksine çok hoştur. Sevişirken okyanuslar gibi diye tabir edilecek şekilde asla ıslanmazlar, ancak yeteri kadar. Yanınızda minik havlular bulundurmanıza gerek yoktur. Bu sıvı aynı zamanda geciktirici krem etkisi yapıp uyuşturmaz.


Kıl kadın olmamanın en büyük göstergesidir. Sakal bıyık bir yana, bedeninde fazla tüy olmaz, anüs çevresinde hiç olmaz. Kıl ve letafet bir arada olmaz.


Kibardırlar. İnsanlara karşı değildir bu kibarlıkları sadece. Eşyalara bile kibardır onlar. Koltuğa pat diye atmazlar kendilerini, narince otururlar. Birine ikram ettikleri bir içeceği narince koyarlar masaya, kafalarına vurur gibi değil. Eskilerin "hanım hanımcık" tabirinin açılımı da budur zaten.


Bir erkek için kadın, cennet içinde cennettir. Socrates'in "Ne pahasına olursa olsun evlenin. Karınız iyi çıkarsa mutlu olursunuz, yok fena çıkarsa o zaman da filozof olursunuz." sözündeki mutluluk, bahsettiğim cennete işaret etmektedir. 


Arkadaşınızın kadın olup olmamasının bir önemi yoktur. Kadınlık ve erkeklik sıfatları ancak tamamlayıcısı ile önem kazanır. Arkadaşınızın kadın olması önemli değildir, eşinizin kadın olması önemlidir; tabi siz bir erkek iseniz.


Kadında bedii, cemal, rahim,... diye başlayıp şöyle olur böyle olur demek istemedim. Böyle çay sohbeti havasında, teknik ve terminolojik kavramlara hiç girmeden hafifçe akan bir yazı olsun istedim.


"Kadın" ve "Kadın gibi" arasındaki farkı bilmek ancak "erkek" için önemlidir.

Hiç yorum yok: