Yazabildim mi? Yok yazamadım. Kafamı toplayamıyorum. Hafızamdaki, hazmettiğim bilgilere ulaştığımda birilerinin benden önce oraya girip ortalığı tarumar etmiş olduğunu görüyorum. Uğraş dur ortalığı toparlıycam diye. :))
Yirmi beş yıldır kesintisiz devam eden bir aşkım bir ilişkim var. Vardı... Bir hafta önce terk ettim aşkımı. Ondan ayrılmanın zorluklarını bile bile, çekeceğim acıları bile bile terk ettim. Son 25 yılın en .... (uygun kelime yok; böyle diplerde, batmış, çürümüş ve bol zehirli olduğu için gübre bile olamayacak olan anlamını verecek bir kelimeye ihtiyacım var).
Nasıl kendimle eğleniyorum bu günlerde bilemezsiniz. Meğer bende fil geni varmış. Bu nasıl iştah böyle? Yiyorum yiyorum doymuyorum. :) Acı tarafı ise endorfin üretmiyor bedenim şu ara. Mutsuzum. :( Öyle böyle değil hem de, depresyon mutsuzluğu benimkisi. Zevk aldığımı bildiğim ne kadar aktivite varsa yapmayı denedim. Çok komik olaylarda kahkaha bile attım. İnsan kahkaha atarken mutsuz olur mu yaw? Beni mutlu eden pek çok şeyi denedim, ı ıh sonuç başarısız. Soruşturmalarıma göre üç hafta sürermiş bu endorfin üretiminin yeniden başlaması. Kaldı iki hafta. :))
Komik olan, hala severken ayrılmaya karar vermekti. Olsun pişman değilim. Verdiğim kararın doğru olduğundan eminim.
Ve çok özledim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder